Mısır İzlenimleri 3 - İskenderiye
Sabah’ın ilk saatlerinde, Kahire’den ayrılırken cadde’lerin sessiz ve sakin ve bir o kadar da, trafiğin olmaması işimize gelmişti. Kısa bir vakit’te trafik başlamadan önca kendimizi, şehir’in dışında bulmuştuk yoksa trafikte bir hayli zahmet çekecektik. Zahmet dedim, Mısır’lılar da zaten trafiğe arabça olarak “Zahma” diyorlar. “Zahmet” ile “zahma “ bir nevi uyum içerisindeydi.
İki saat sonra kiraladığım bir taksi ile İskenderiye’deydim. İskenderiye Arapça olarak Al-Iskandariya, Mısır Arapçasında Iskindireyya. Mısır’ın Akdeniz kıyısında bulunan ikinci büyük şehridir. M.Ö.332 yılında Büyük İskender tarafından kurulmuştur ve adını kurucusundan almıştır.
Bu alıntı, Haber Vakti sitesinde Abdulvahap FİLİZ'in MISIRa Yolculuk (4) başlıklı yazısının sadece bir bolümüdür.
Eski çağlarda dünyanın yedi harikasından biri olan feneri ve zamanının en büyüğü kütüphanesiyle tanınan İskenderiye, bugün Mısır’ın turizm açısından önemli şehirlerinden biri durumundadır. Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethi(1517) sırasında Türk ordusunca ele geçirilerek Osmanlı Devleti’ne katılan kent, 1798’de Fransa’nın, 1807’de İngilizler’in işgaline uğradı. 1882’de kesin olarak İngiltere tarafından işgal edilerek fiilen Türk yönetiminden çıktı.
Burasına Mısır halkı ayrıca, Alexsandria ‘da demektedirler İngilizce olarak..Yani sizin anlayacağınız iki ismi vardır burasının. İskenderiye bir nevi bizim İzmir kordon boyunu hatırlatmaktadır bana ne zaman buraya gelsem, orası aklıma gelir. Neden mi? Çünkü, şehrin kıyısı akdeniz’e komşu olduğu için, şehrin çevresinin büyük kısmı neredeyse kıyıdan oluşmaktadır. Yazının devamını okumak için Tıklayın
İki saat sonra kiraladığım bir taksi ile İskenderiye’deydim. İskenderiye Arapça olarak Al-Iskandariya, Mısır Arapçasında Iskindireyya. Mısır’ın Akdeniz kıyısında bulunan ikinci büyük şehridir. M.Ö.332 yılında Büyük İskender tarafından kurulmuştur ve adını kurucusundan almıştır.
Bu alıntı, Haber Vakti sitesinde Abdulvahap FİLİZ'in MISIRa Yolculuk (4) başlıklı yazısının sadece bir bolümüdür.
Eski çağlarda dünyanın yedi harikasından biri olan feneri ve zamanının en büyüğü kütüphanesiyle tanınan İskenderiye, bugün Mısır’ın turizm açısından önemli şehirlerinden biri durumundadır. Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethi(1517) sırasında Türk ordusunca ele geçirilerek Osmanlı Devleti’ne katılan kent, 1798’de Fransa’nın, 1807’de İngilizler’in işgaline uğradı. 1882’de kesin olarak İngiltere tarafından işgal edilerek fiilen Türk yönetiminden çıktı.
Burasına Mısır halkı ayrıca, Alexsandria ‘da demektedirler İngilizce olarak..Yani sizin anlayacağınız iki ismi vardır burasının. İskenderiye bir nevi bizim İzmir kordon boyunu hatırlatmaktadır bana ne zaman buraya gelsem, orası aklıma gelir. Neden mi? Çünkü, şehrin kıyısı akdeniz’e komşu olduğu için, şehrin çevresinin büyük kısmı neredeyse kıyıdan oluşmaktadır. Yazının devamını okumak için Tıklayın